top of page
  • Yazarın fotoğrafıeKampüs

Öğrenirken Merak Duygusunu Artıracak 10 Strateji


Merak öğrenme için olmazsa olmaz kritik bir paydaştır. Yıllarca, eğitim öğretmenlere “katılım” gösteren öğrencilerin “ilgi çekici içeriklerle” oluştuğunu öğütledi durdu ama katılım ve merak birbirinden kesinlikle farklıdır. Katılımcı bir öğrenci çok meraklı olabilir ama bu böyle bir merak katılım göstermek için gerekli değildir.

Katılım dikkat çekmekten daha fazlasıdır ama zihni açan ve ilgili sorularla yeni fikirlere yönelen yetkin düşünürlere gerek duymaz.

“Sorular sıra dışı öğrenme araçlarıdır. İyi bir soru zihinleri açar, paradigmaları değiştirir ve rahatı bozan ama düşünür olmaya yardımcı olan dönüşümsel bilişsel uyumsuzluğa iter. Eğitimde, bizler öğrencilerin değerini sorulara verdikleri cevaplara göre belirlemeye eğilimliyiz. Ama daha önemli olan onların kendi harika sorularını sorabilme, -ve daha kritik olan- bunu yapmaya istekli olma yetenekleridir.“1*


Merak nereden gelir?


Gerçek merak öğrencinin iç ve dış bağlantılarından gelir. Bu çok önemli bir farktır; öğrencilerin önünde havuçları dans ettirmek, şarkı söylemek veya ışıkları sallandırmak anlamına gelmez. Daha ziyade, merak geçmiş bilgilerin ve yeni bilgilerden gelir, sonra neokorteks tanıdığı örüntüleri aradığında merak ortaya çıkar, sonra anlamaya başladığı bir şeyler bulmaya başladığında kendini dopamin ile ödüllendirir, bilgiyi transfer edecek yeni öğrenme alanları, uygulamaları ve fırsatları oluşturur.


“İyi bir soru zihinleri açar, paradigmaları değiştirir ve rahatı bozan ama düşünür olmaya yardımcı olan dönüşümsel bilişsel uyumsuzluğa iter.” ( İşte bu durum öğrenme, araştırma ve yeniden yapılandırma için tetikleyiciyi gücü sağlar.)

Ama biri merak duygusuna sebep olabilir mi? Bu öğretim tasarımı, müfredat haritalandırmasının ve proje temelli öğrenme tasarımlarının zorlayıcı bir konusudur.


İlerlemeci öğrenme sistemlerindeki tüm modern hareketler en azından nelerin merak duygusunu uyarmaya eğilimli olup olmadıklarının ve merak duygusunun varlığının ya da yokluğunun öğrenme deneyimlerin tümüne nasıl etki ettiğinin farkında olmalılar. Merak bir tür beyin duygusundan ziyade öğrencilerin bir parçası olarak görülebilir: öğrenciler, onlara has meraklar, kendi öz-yönlendirmeleri olsun, öğrenciler bir şeyleri anlamak için araştırırlar çünkü beyinleri anlamak ister.


Öğrenme sürecinde merak duygusunu harekete geçiren 10 strateji:


1. Her bakımdan merak duygusuna model olun.


Merak bir insan içgüdüsüdür ve çoğu içgüdü gibi, gözlemler ve uygulamalar ile işlenir.

Örnek: Resimli bir kitabı okurken, bir video izlerken, hatta bir sohbet ederken sesli düşünün. Siz düşünmek için durduğunuzda, düşündüğünüz şeyi neden ve nasıl düşündüğünüzü, aklınızdaki soruları, ilginizi çeken şeyleri – ve en kritik olanı, merakın sizi götürdüğü yerleri takip etmenizi sağlayan cesareti açıklayabilirsiniz.


2. Merakı öğretim tasarım sürecinizin merkezine yerleştirin.


Örnek: Derslerinize ve etkinliklerinize kattığınız sorgulama temelli öğrenme teknikleri merak olmadan işe yaramaz. Bu nedenle sorularınızı etkili soru sorma üzerinde şekillendirin.


3. Merakı analiz edin. Öğrencilerin merakı kendilerinin bir parçaları olarak görmelerine ve onun sonuçlarını ve de etkilerini anlamalarına yardımcı olun.


Örnek: Bunu yapmak için öğrenme etkinliklerini tasarlarken taksonominin göz önünde bulundurulması yardımcı olacaktır.


4. Merakı ödüllendirin. Eğer bir bitkiyi büyütmek istiyorsanız, onu besleyin. Merak da tıpkı böyledir.


Örnek: Oyunlaştırma bir yaklaşımdır. İçsel olarak motive ederken olmasa da, oyunlaştırmanın bilinen etkileri görülebilirdir. Hedeflenen kazanımları belirleyerek, ilerlemeyi ve kazanımlarla ilgili elde edilen başarıları görselleştirerek, bu hedeflenen kazanımlar –merakı da kapsayarak- geliştirilebilir ve artırılabilir.


5. Merakı kişiselleştirin


Örnek: Öğrencilerden kompozisyon yazmaları için bir konu seçmelerini isteyin, sonra bu konunun onlara özgü ve kişisel olması için konuyu netleştirin. İklim değişikliği gibi genel bir konu ile başlayabilirsiniz ve öğrencilerinden kendi ilgi alanlarını, geçmiş bilgilerini ve meraklarını göz önünde bulundurarak, konuyu kendilerine uygun ve kişisel hale getirene kadar, üzerine düşünmelerini sağlayın.


6. Öğrencilerin yönetmelerine izin verin. Öğrenme pasif oldukça ve öğrenciler kontrolü ellerinde hissetmezlerse, meraklı olmak zordur.


Örnek: Lise öğrencilerine proje temelli öğrenme etkinleri gibi kendi öğrenmelerini yönetecekleri ve üretecekleri olanaklar sağlayın.


7. İçeriği döndürün. İçeriği bir pazarlayıcı gibi çerçeveleyin- yeni, tartışmaya açık, kabul görmeyen.


Örnek: Dünyada bir yerde listeden çıkarılmış bir kitap getirin. Ama dikkatli olun, sizin ve öğrencileriniz için sorun oluşturmayacak bir kitap olmalı. Bu kitaptan bir bölüm alın ve tartışmaya açın.

Zorlayıcı olmak birçok alanda kullanılır ama sıklıkla eğitimde kullanılması teşvik edilir. Öğrencileri eğlendirmek öğretmenin işi olmadığında ve öğrettiğiniz şey öğrencilerin ilgilerini çekecek şekilde çerçevelenmezse, öğrencilerinizin gelişimini sağlayacak birçok fırsatı tepmiş olursunuz.


8. Sorulara odaklanın, cevaplara değil.


Örnek: Sorular merakın en harika göstergeleridir. Dersinizde bir alan açın ve sorulara puanlar verin (niceliği, niteliği, nokta atışlı, spesifik olmasına göre). Sorular sadece merakın kanıtı ve uygulaması olarak değil, aynı zamanda bir değerlendirme aracı olarak da kullanılabilir. Sorunun kalitesi sadece merakı ortaya çıkarmaz, ayrıca geçmiş bilgiyi, okuryazarlık seviyesini, güveni, öğrenci katılımı ve daha birçok şeyi ortaya çıkarır.


9. Bunu bununla ilişkilendirin.


Öğrencilerin bilmedikleri şeyleri bildikleri ile ilişkilendirin. Bu yaklaşım öğrencilere yeni fikirler üretmeleri için mevcut bilgilerinden faydalanma becerileri harekete geçirir. Öğrenciler bir konunun, projenin ya da diğer etkinliklerin ne kadar erişilebilir olduğunu hissederlerse, o konuyla ilgili o kadar meraklı olma eğitimi gösterirler.


Örnek: Hükümet liderlerinin uzlaşamadıkları tarihi bir anlaşma ile sosyal medyadaki ünlülerin aralarında yaşadıkları tartışmalarla kıyaslamalarını isteyin.


10. Okuldan uzaklaştırın


Bir içeriğin kendi alanında kalmasına izin verin.


Örnek: Eğer anlattığınız şeyin bir hikâyesi varsa anlatın. Örneğin, Arapça sayılar doğal olarak çok ilgi çekici gelmeyebilir ama öğrenciler bu sistemin Arap matematikçiler tarafından Hindu bilim insanlarından alındığını ve bu nedenle bu sistemin kökeninin hala bir tartışma konusu olduğu öğrendiklerinde, bu konu aniden ilgi çekici hale gelebilir. Okullarda, bizler her şeyi sınıf içerisinde işe yarasın diye okullaştırıyoruz. İlgi çekici bu konuları bir ders materyali haline ya da bir değerlendirme formuna dönüştürerek, bu konuların başı ve sonu gibi ilgi çekici özelliklerinden arındırılması anlamına geliyor. Bazı içerikleri onların kendi doğal ortamlarına döndürdüğümüzde, merak da teşvik edilecektir.

Çeviriyi Yapan: Dinçer Demir


eKampüs'te var olan diğer bloglara ve içeriklere erişmek için üye olun. Aşağıdaki linke tıklayarak kolayca üye olabilirsiniz.

Keyifli öğrenme deneyimleri dileriz.

Çeviri Yapılan Kaynaklar:



8.654 görüntüleme
bottom of page